"saadet" kelimesi ile ilgili sonuçlar;
#11
İki cihan saadetine kavuşmak, ancak ve yalnız dünya ve ahiretin efendisi olan Hz. Muhammed’e (s.a.v) tabii olmaya bağlıdır.
#26
Ebedi saadeti, fani dünyada arayıp arzulamak, gafletin ve akılsızlığın en koyu halidir.
#133
Salihlerle arkadaşlık etmek, sonsuz saadete kavuşturan yolda yürümek demektir.
#138
Herkesin dünyadan dert yanmasının en önemli sebebi insanoğlunun sadece ahirette bulunabilecek huzur ve saadeti dünyada aramasından kaynaklanmaktadır.
Bir insan kavak ağaçlarının bahçesinde yüz sene dolaşsa, bir tane dahi hindistan cevizi bulamaz. Çünkü onun mekânı başka diyardadır.
Cenab-ı Hak, insanlara peygamberler (a.s) ve kitaplar göndererek gerçek mutluluğun ahirette ve cennette olduğunu ve oraya kavuşmanın yollarını beyan buyurmuştur.
Bu yoldan gitmeyen ve dünyanın bir sınama yeri ya da öğrenme mekânı olduğunu anlamayan kimseler, gayrimeşru lezzet ve zevklerle kendilerini avutup tatmin etmeye çalışmakta, böylece hem dünyada divane olup hem de ahirette ebedi saadeti kaybetmektedirler.
#138
Herkesin dünyadan dert yanmasının en önemli sebebi insanoğlunun sadece ahirette bulunabilecek huzur ve saadeti dünyada aramasından kaynaklanmaktadır.
Bir insan kavak ağaçlarının bahçesinde yüz sene dolaşsa, bir tane dahi hindistan cevizi bulamaz. Çünkü onun mekânı başka diyardadır.
Cenab-ı Hak, insanlara peygamberler (a.s) ve kitaplar göndererek gerçek mutluluğun ahirette ve cennette olduğunu ve oraya kavuşmanın yollarını beyan buyurmuştur.
Bu yoldan gitmeyen ve dünyanın bir sınama yeri ya da öğrenme mekânı olduğunu anlamayan kimseler, gayrimeşru lezzet ve zevklerle kendilerini avutup tatmin etmeye çalışmakta, böylece hem dünyada divane olup hem de ahirette ebedi saadeti kaybetmektedirler.
#145
"İnsanın istediğini elde etmesi büyük bir saadettir" diyenlere;
“İnsanın elindekilerinin değerini bilmesi ve şükrünü eda etmesi daha büyük bir saadettir.” diye cevap veriyoruz.
#498
Allah-ü Teâlâ dünyayı, ahiret saadetini kazanma yeri yapmıştır. Ahiret yolculuğunda, dünya binek gibi kullanılmıştır.
Akıllı ve zeki olan herkes, gayet açık olarak anlar ve bilir ki, dünya, ahiret saadetini kazanmaya, ahireti ma’mur etmeye vesiledir. Burada ömrünü, asıl olan bu maksada uygun olarak değil de, gelip geçeceği bir yolcunun konak yeri gibi olan dünyayı ma’mur etmek için harcayan kimse, elbette ki sonsuz saadetten mahrum olur.
#581
Müslüman, din kardeşinin hatalarını bağışlar, kusurlarını araştırmaz, sırrını saklar, her zaman huzur ve saadeti için dua eder.
#636
Zenginlere imrenme. Nice zengin vardır, bir ömür huzur ve saadete hasretlik çekerek yaşar.
#706
Ebedi saadete kavuşmak için bu dünyadaki nefsani zevk ve eğlencelere gönül kaptırmamak gerekir.
#721
Gerçek mutluluk dünyada iyi yaşamak değil, hayatı iyi bitirmektir, yani imanla ölmek yani ebedi saadete kavuşmaktır.
#975
Bize birisi; "sana her gün 24 altın vereceğim, yalnız bir şartım var." dese ve eklese; "sende günde 1 altınını benim için harcayacaksın." Bu teklifi muhakkak kârlı bulur ve kabul ederiz. İşte Rabbimizde bize günde 24 saatlik bir ömür sermayesi ihsan etmiş ve karşılığında bunun hiç olmazsa bir saatini ibadete ayırarak namaz kılmamızı istemiştir.
Kendisine verilen hadsiz nimetlere karşı başını belkide secdeden kaldırmaması gereken bir müslümanın, bu 1 saatini ebedi saadeti için ayırması şarttır.
#1122
Salihlerle sohbette beraber olup, onlarla sohbet ediniz. Onlar, dünya hazineleridir. Onlarla beraber olmak, ebedî saadetin anahtarıdır.
#1144
Bayezid-i Bistami, yanında bulunanlara; "Allah-ü Teâlâ, kendilerinden râzı olduğu kimseleri Cennet'ine koyuyor değil mi?" diye sordu. Onlar; "Evet efendim, öyledir." diye cevap verdiler. Bunun üzerine; "Bir kimse, Allah-ü Teâlâ’nın rızâsına kavuştuktan sonra, bir anlık duyduğu zevk ve saâdet, Cennet'teki bin köşkten daha fazladır." buyurdular.
#1317
Vaktin senin en değerli sermayendir. Onu en değerli şeyle yani sana ebedi saadeti kazandıracak salih amallerle değerlendirmelisin.
#1328
Mümin ölümden korkmaz. Zira ölümü bir hiçlik ve yokluk kuyusu değil, hakiki hayatın ve ebedi saadetin başlangıç kapısı kabul eder. Dünyada kendini misafir bilir. Misafirhane sahibi olan Allah’ın rızası ve izni dairesinde yer, içer ve rahatla yaşar. Misafirlik müddeti bitince de bu misafirhaneden huzurla ayrılıp ebedi mekânına gider. Allah’a inanan ve sevgiyle bağlanan kimse, inançsızlığın verdiği korkunç ızdırap ve elemlerden kurtulur.
#1563
Dünyanın geçici zevklerine mi yoksa ahiretteki ebedi bir saadete mi talibiz?
#1669
Birçok tecrübe göstermiştir ki, en küçük bir tehlike karşısında canından dahi vazgeçebilen tek insan annedir. Onlar çocukları için hayatlarını ortaya koyabilecek, onların hayatı ve saadeti için kendisine verileni tereddütsüz yok sayabilecek bir şefkat ve sevgi kahramanlarıdır. Bir evladın anne ve babası için aynı şeyleri yapmayı göze alabilmesi kolay değildir. Bizler onları ancak onların konumuna gelince anlayabiliyoruz. Hz. Mevlana’nın; “ben ol da anla” sözlerinde olduğu gibi.
#1693
Mücahit, “cihat eden“ demektir. Cihat ise, Allah ve Rasulünün koyduğu ölçüleri hem fert olarak kendi hayatımıza, hem de yakın çevremizden başlayarak bütün insanlık âleminin hayatına hâkim kılmak için bütün imkânlarımızı kullanarak, bütün zorluklara katlanarak, takatimizin en son sınırına kadar söz ve fiille gayret etmek”tir.
“Mücahit ol ki cehennem ateşine girmeyesin. Mücahit olmak hem içini hem dışını imar etmektir ve bu senin için en büyük saadettir.”
#1694
Allah-ü Teâlâ’nın ibadetimize ihtiyacı olmadığını, ibadet ve taatin yalnızca bizim nefsimizin ıslahına yarayacağını, ebedi saadeti kazanmamıza vesile olacağını bilmemiz gerekir.
#1720
Evliyanın büyüklerinden İbrahim Ethem k.s. Hazretleri şöyle buyurmuştur:
“İnsan, şu üç perdeyi gönlünden gideremeyince, ilahi saadet kapısı ona açılmaz:
Birincisi; bu dünyayı bir ucundan diğer ucuna mülküne verseler sevinmesin. Eğer sevinirse hırs sahibidir. Hırs sahibi dilekten mahrumdur.
İkincisi; dünyayı karşılıksız eline verseler, sonra da geri alsalar üzülmesin, kaygılanmasın.
Üçüncüsü; bir kimse onu övünce sevinmesin ve yine bir kimse ona sövünce üzülmesin.”
#1783
Azıcık aklın var ise dünyanın bütün nimetlerini, uhrevi saadetine vesile yaparsın.
#1856
Bediüzzaman’ın ağzıyla soruyoruz:
İdama mahkûm birisi, zindanın süslenmesinden zevk alabilir mi? Ebedi bir aşk isteyen bir kalbi, fani sevgiler tatmin edebilir mi? Dünya kadar bir cennetle ancak tatmin olan bir ruh, bazen suyu,elektriği bile kesilebilen uyduruk villalarla kandırılabilir mi?
“Madem bu dünya geçici bir imtihan meydanıdır, imtihanda rahat olmaz” deyip geçici sıkıntıları, zahmetleri hoş karşılar. “Bu dünya bir karalama defteridir” der, düzeltemediği pislik ve karışıklıklarla zihnini bulandırmaz, kendi amel defterini temiz tutmakla meşgul olur. “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler” der, pencerelerden seyreder, içlerine girmez. Günah, gaflet ve isyana düşmüşse bile “Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez” der, daima açık olan tövbe kapısından girip yeni bir beyaz sayfa açar. Bu dünyada da hakiki huzur ve saadeti bulur.
Sadece çağımızın değil çağların hastalığı olan depresyondan kurtulmanın yolu çağlar ötesi mesaja kulak vermektir.
#2004
Kabrin arkası için çalışınız. Hakiki saadet ve lezzet oradadır.
Said-i Nursi Hz.leri