"kudret" kelimesi ile ilgili sonuçlar;
#282
En küçükle en büyük, azla çok arasında fark yoktur. Bir atomla bir yıldızın idaresi, bu kudrete göre aynıdır. Allah’ın, bir atomu kaldırmada harcadığı kudret ne ise, bir yıldızı, ya da bütün kâinatı idarede ve kaldırmada harcadığı kudret birdir. Çünkü kudretinde acizlik yoktur. Dolayısıyla Allah için, bir çiçeği yaratmakla bir baharı yaratmak arasında hiç fark yoktur.
#341
Sebepler, Allah’ın ilim, irade ve kudretine birer perdedir.
#367
Bir santimetreyi yüz milyon parçaya bölüp birisini alırsanız, atomun çapını elde edersiniz. Atom çekirdeğinin çapı ise çok daha küçüktür. Atom çapının yüz binde biri kadar.
İşte size Allah-ü Teâlâ’nın sonsuz güç, kudret ve azametine gösterilebilecek eşsiz bir örnek daha.
#569
Avn bin Abdullah anlatıyor:
-Ebu’d-Derdâ’nın annesine “Ebu’d-Derdâ’nın en üstün ameli ne idi?” diye sordum. Bana:
-Devamlı tefekkür eder; Allah’ın kudret ve azametini, büyüklüğünü düşünür ve her şeyden ibret alırdı, dedi.
#781
Sana muasır bir vücûd olamadığımdan dolayı müteessirim, ey Muhammed! (s.a.v) muallimi ve naşiri olduğun bu kitap, senin değildir. O, lahutîdir (ilahidir). Bunun lahutî olduğu inkâr etmek, mevcut ilimlerin bâtıl olduğunu ileri sürmek kadar gülünçtür. Bunun için beşeriyet senin gibi mümtaz bir kudreti bir defa görmüş, bundan sonra da göremeyecektir. Ben huzuru mehabetinde, kemali hürmetle eğilirim.
Prens Bismark
#819
Arapların ilk filozofu olan meşhur Kindî’ye talebeleri:
“Ey filozof, bize şu Kur’ân’ın bir dengini yapıver.” demişler. O da:
“Peki, hepsinin değil ama bir kısmının benzerini yapayım.” demiş. Bir kenara çekilip günlerce çalışmış, sonra da çıkıp şöyle demiş:
“Vallâhi buna ne bizim kudretimiz yetecek ne de başka birinin! Mushaf’ı açtım, karşıma Mâide Sûresi çıktı, baktım ahde vefâyı emretmiş, sözden dönmeyi yasaklamış, bir umûmî tahlilde bulunmuş, sonra bir istisnâ yapmış, sonra da kudret ve hikmetinden haber vermiş ve bütün bunları iki satıra sığdırmış, bunu ise hiç kimse ciltlerle yazı yazmadan ifâde edemez!”
#979
İnsan hayalinin ulaşamayacağı kadar büyük olan fezada, milyonlarca yıldızı asırlardan beri döndüren KUDRET, ellerimizdeki çizgilere varıncaya kadar her şeyi bir ölçü ve intizam içinde yaratmıştır.
Binbir türlü sanatla donatılmış olan ellerimizin mükemmel yapısı ve icra ettiği sayısız fonksiyonun bu küçücük hacme sığdırılması, düşünen dimağlar için parlak bir mucize değil midir? Ancak bizler alışkanlık perdesi ile onlardaki bu mükemmelliği görmekte güçlük çekiyoruz. Ellerimize takılan bu mucizeleri fark etmesek de onlar, kendilerini yaratan " SANATKÂR" ı ilân etmeye devam edecekler.
#1736
Güneş, 250 km/sn hızla seyahatini sürdürmektedir. Bu olağanüstü hızdaki seyahate rağmen, güneş sistemi galaksi etrafındaki bir turunu yaklaşık 200 milyon yılda tamamlayabilmektedir. Bu da, galaksimizin ne kadar devasa boyutlarda bulunduğunu anlamamız için aklımıza bir kapı açmaktadır.
Allah-ü Teâlâ’nın sonsuz güç, kudret ve azametine gösterilebilecek eşsiz bir örnek daha.
#1805
İnsan burnu 10 bin çeşit kokuyu ayırt edebilecek kapasitede yaratılmıştır.
Allah-ü Teâlâ’nın sonsuz güç, kudret ve azametine gösterilebilecek eşsiz bir örnek daha.
#1815
Araştırmacılar bir defasında yavrusunu besleyen bir çit kuşunun güneşin doğuşu ile batışı arasında, yiyecek getirmek için yuvasına 1217 sefer yaptığını tesbit etmiştir.
Allah-ü Teâlâ’nın sonsuz güç, kudret ve azametine gösterilebilecek eşsiz bir örnek daha.
#1817
Işığın bir uçtan öbür uca 100.000 yılda gidebildiği “Samanyolu” galaksisi içinde, güneşimiz gibi bir milyar daha güneş mevcut olduğu tahmin ediliyor.
Allah-ü Teâlâ’nın sonsuz güç, kudret ve azametine gösterilebilecek eşsiz bir örnek daha
#1824
Darwin'in teorisi, ilk organizmaların nasıl meydana geldiğini ve hayatın nasıl başladığını izahta yetersizdir. Nitekim Darwin 22 Mayıs 1863’te yazdığı bir mektupta, “aslında şu anda Tabiî Seleksiyon teorisindeki iddia, genel düşüncelere yaslanmak mecburiyetindedir…Teferruata indiğimiz zaman, hiçbir türün dahi evrim neticesinde değiştiğini ispat edemeyiz. Mevcut değişmelerin ise, teorinin temelindeki izahta olduğu gibi, türün mükemmelleşmesine yarayan değişmeler olduğunu gösteremeyiz. Ayrıca neden bazı türlerin değişip diğerlerinin değişmemiş olduğunu da açıklığa kavuşturamayız “demektedir.
Darwin’in teorisini benimseyenlerden S. BATESON, bir ilmi toplantıda: “Talebeler bize türlerin menşeini izah etmemiz için sorular sordukları zaman doğru dürüst cevap veremiyoruz. Çalışmaların neticesinde yeterli delillerin bulunabileceğine inanmıştık. Şimdiye kadar ki araştırmalar sonunda herhangi bir müspet netice elde edilemediği gibi, menfi sonuçlarda inkâr edilemeyecek kadar çoğalmıştır.” Şeklinde konuşuyordu.
Sokrat “Şüphesiz ki yeryüzünde ve kâinatta meydana gelen hadiseleri tesadüfün eline bırakmak akıl kârı değildir, der.”
Ünlü fizikçi Spencer ise, “Biz kâinatta meydana gelen hadiseleri, idrak üstü bir kudretin tezahürüne bağlamak mecburiyetinde olduğumuzu itiraf etmeliyiz…” demektedir.
Matematikçi Eddington‘da, “Bu kâinatın gerisinde hâkim ve kudretli bir yaratıcı mevcuttur. Yaratma gücüne Allah’tan başka kimse sahip değildir.”der.
#1824
Darwin'in teorisi, ilk organizmaların nasıl meydana geldiğini ve hayatın nasıl başladığını izahta yetersizdir. Nitekim Darwin 22 Mayıs 1863’te yazdığı bir mektupta, “aslında şu anda Tabiî Seleksiyon teorisindeki iddia, genel düşüncelere yaslanmak mecburiyetindedir…Teferruata indiğimiz zaman, hiçbir türün dahi evrim neticesinde değiştiğini ispat edemeyiz. Mevcut değişmelerin ise, teorinin temelindeki izahta olduğu gibi, türün mükemmelleşmesine yarayan değişmeler olduğunu gösteremeyiz. Ayrıca neden bazı türlerin değişip diğerlerinin değişmemiş olduğunu da açıklığa kavuşturamayız “demektedir.
Darwin’in teorisini benimseyenlerden S. BATESON, bir ilmi toplantıda: “Talebeler bize türlerin menşeini izah etmemiz için sorular sordukları zaman doğru dürüst cevap veremiyoruz. Çalışmaların neticesinde yeterli delillerin bulunabileceğine inanmıştık. Şimdiye kadar ki araştırmalar sonunda herhangi bir müspet netice elde edilemediği gibi, menfi sonuçlarda inkâr edilemeyecek kadar çoğalmıştır.” Şeklinde konuşuyordu.
Sokrat “Şüphesiz ki yeryüzünde ve kâinatta meydana gelen hadiseleri tesadüfün eline bırakmak akıl kârı değildir, der.”
Ünlü fizikçi Spencer ise, “Biz kâinatta meydana gelen hadiseleri, idrak üstü bir kudretin tezahürüne bağlamak mecburiyetinde olduğumuzu itiraf etmeliyiz…” demektedir.
Matematikçi Eddington‘da, “Bu kâinatın gerisinde hâkim ve kudretli bir yaratıcı mevcuttur. Yaratma gücüne Allah’tan başka kimse sahip değildir.”der.
#1914
Her ne kadar bu dünya, senin nazarına çok büyük ve nihayetsiz görünse de bilesin ki, ilâhî kudret karşısında o bir zerre bile değildir. Gözünü aç da bir bak; bir zelzele, bir kasırga, bir sel felâketi dünyayı ve içindekileri ne hâle getiriyor!
Hz. Mevlana