Diğer Sitelerimiz

25000 Veciz Söz
islami bilgiler

#187

İmansızlık ve bilgisizlik en büyük bir noksanlık ve kusurdur.

İman ve marifet ise en büyük bir zenginlik ve kemal’dir.

#197

Cenab-ı Hakk’ın nimetleriyle beslenip, başkasına veya bizzat nefsimize itaat edersek hesabımız çok çetin olur.

Mehmed Kırkıncı

 

Nefsini yenerek tahkiki iman kazanan kimse, ateş ortasında fidan yetiştirmiş gibidir.

Mehmed Kırkıncı

 

İnsan, Hz. Şuayb a.s. gibi hutbe irad etse bile, kendi iç mülahazası şöyle olmalıdır. Lafzperestlik yaptım, insanları kelimelerle cümlelerle aldattım.

Fethullah Gülen 

#323

Cesaretin kaynağı iman, akıl ve ilimdir.

#357

İmana gel ki, elemden ve cehennem endişesinden emin olasın.

#364

“Beden ruhun hanesidir.” buyruluyor. Bir yoksulu giydirmek, bir açı doyurmak böyle önem kazanırsa, ruhları iman ile nurlandırmak, takva ile korumak, salih amel ile terakki ettirmek, ilim ile aydınlatmak ve güzel ahlak ile süslemek ne kadar önemlidir? Kıyas edilsin.

#371

En büyük yıkım, kişinin imanına verilen zararlarda kendini gösterir.

Dün, doğrudan ateizm, materyalizm ve tabiat perestlik propagandaları yapılırken bugün sefahat ve ahlaksızlığa öncelik verilmiş gibi görülüyor.

#528

Ölümü bildiği halde gülüp neşelenen, kadere iman ettiği halde üzülen, rızka Allah-ü Teâlâ’nın kefil olduğunu bildiği halde lüzumsuz zahmetlere giren, kıyamette sorgu suale inandığı halde gaflete dalan, fani olduğunu bildiği halde, dünyaya bel bağlayan kimseye hayret etmemek imkânsızdır.

#582

İman, İslam kardeşliğinin mayasıdır.

Mü’minler, din kardeşinin menfaatini kendi menfaatinden üstün tutar.

#642

Göz ışıkla, akıl ilimle, kalp ise imanla ve aşkla doyar.

#665

Allah’a verdiğiniz sözde durun. Zira Allah sadıklarla beraberdir. Yalandan da uzak durun. Zira yalanla iman bir arada bulunmaz.

Dikkat edin! Doğruluk kurtuluş ve şeref vesilesidir. Yalan ise alçaklık ve felakete götürür.

Hz. Ali r.a.

#680

Hz. Lokman (a.s.) bir gün oğluna şöyle nasihat eder:

Yavrucuğum! Dünya derin bir denizdir. Şüphesiz bu denizde çok insan boğulmuştur. Bu sebeple, bu dünya denizinde bineceğin gemi takva, geminin yükü Allah-ü Teâlâ’ya iman, yelkeni de Allah-ü Teâlâ’ya tevekkül olsun. Bu söylediklerime dikkat edersen umulur ki kurtuluşa erersin. Zira senin için bundan başka kurtuluş yolu görmüyorum.

#3651

Müslüman her konuda, din kardeşini kendine tercih etmelidir. Kâmil imanın alameti budur.
Birçok talebesi, dergâhı olan bir şeyhi, yıllar sonra talebelerinden biri perişan halde, Bağdat'ta tellallık yaparken görmüş. Yanına varıp sormuş:
Hocam, çok merak ettim, bu hallere niye düştünüz?
İbret almanız için söyleyeyim. Bir gün evime misafir gelmişti. Yemekte balık vardı. Misafire ikram etmeden önce balığın iyi taraflarını kendime ayırıp kılçıklı tarafını ona verdim. İşte başıma ne geldiyse bundan geldi.

 

#791

Allah’ım! Bizlere öyle bir iman nasip et ki, verdiklerinin misli kadar vermediklerine de hamd edelim.

 

#791

Allah’ım! Bizlere öyle bir iman nasip et ki, verdiklerinin misli kadar vermediklerine de hamd edelim.

 

#792

Kalbiniz üç şeyin evi olsun. İmanın, ümidin, aşkın…

Hz. Ali (r.a.)

#807

İmanın iktidar olmadığı yürekte şeytan ihtilâl yapar.

 

#836

Sizi harekete geçirmeyen imanın, sizi sırattan geçirmesine imkan yoktur.

 

#949

Dünya bir gemidir. Bu gemiden her limanda (her gün) birileri iner, (ölür) birileri biner. (doğar)
 

#981

Ölümden kaçmaya çalışmanın ahmaklık olduğunu bilen müslüman, ölümü sukünetle karşılar ve ona hazırlık yapar. Hazırlıkları hem son nefeste iman ile göçmeye, yani hüsn-i hatimeye, hem de ölüm sonrasındaki hesap gününe yöneliktir. Böyle bakıldığında müslümanın dünya hayatının aslında bütünüyle ölüme ve sonrasına hazırlıktan ibaret olduğu görülecektir.

#1029

Allah-ü Teâlâ, Hz. Âdem (a.s)’ın pak cesedini bulunduğu mekâna koydu. Ruha “Gir!” diye emretti. Ruh, cesede baktı ki dar, küçük, sıkıntılı... Allah-ü Teâlâ; “Zorlu gir, sıkıntılı gir.” buyurdu. Ruh cesede girdi, önce beyinde tecelli etti. Ruhun nuraniyeti sonra göze indi. Göz bir baktı, alt tarafı çamur, üst tarafı akıl. Daha sonra genize geldi. İlk defa “Elhamdülillâh.” dedi. Âdem (a.s)’ın ilk sözü bu oldu. Mümin, ne verilirse hamd etmekle mükelleftir. Hayırdan, şerden ne verildi ise Allah’ı bilen mümin “Elhamdülillâh” der. Sonra aşağı indi, diz kapağına geldi.

Cibril (a.s) elinde üç nuranî lâtif şeyle geldi. Âdem (a.s)’a bu üçünden birini almasını söyledi. O, aklı aldı. Bu üç nuranî lâtif şey, akıl, iman ve hayâ idi. Akıl cesede girdi. İman: “Bana Allah emretti, akıl neredeyse ben oradayım.” diyerek o da girdi. Hayâ da: “Rabbim bana emretti, iman neredeyse ben de oradayım.” diyerek o dahi girdi.

 

#1361

Akıl ve iman ikiz kardeştir. Allah (c.c) biri olmadan diğerini kabul etmez.

Bir saat (kısa bir an) tefekkür, bir gece nafile ibadetten daha hayırlıdır.

Biz sahabeleri görseydik deli derdik. Onlar bizi görseydi, müslüman demezlerdi.

#1396

Kur’an’ın tevhidden sonra ikinci çağrısı namazdır.

Namaz, dinin direği, imanla küfrün arasında bir perde ve de amellerin en faziletlisidir.

Namaz, cennetin anahtarı, mü’minin mira’cıdır.

#1418

İman camilerde, silah korkaklarda, para cimrilerde, karar zayıflarda olursa bu iş yürümez.

Hz. Ebubekir (r.a.)

#1442

Kâinatta en yüksek hakikat imandır, imandan sonra ise namazdır.

Said-i Nursi

#1556

Allah için bir başkasına yardım etmek, gücü yettiği kadar iyilik ve ihsanda bulunmak, muhtaçların derdiyle dertlenmek, kalpteki iman ve irfanın sonucudur.

Malından ve canından cimrilik edip Hakk’ın ve halkın hukukunu çiğneyenler, dünya ve ahiret mutluluğuna eremezler.

Nitekim ruhun saadeti, Allah için sevgi ve hizmette gizlenmiştir.

#1756

İnsanın Allah’a olan imanı ne kadar çok ise, insanlardan korkusu o kadar az olur.

#1799

Ahmaklığın devası yoktur.Hakka karşı koyabilecek hiç bir kuvvet yoktur. Kendini beğenmiş, mağrur ile sohbet edilmez. Zalimin vefası olmaz. Gafilin nûru yoktur.Vefası olmayanın imanı da yoktur.

Ahmed-Er Rufai Hz.

 

#1941

İnsanların hatalarını affetmek ve kusurlarını örtmek, hem zor hem de son derece mühim bir vasıftır. Cenâb-ı Hakk’ın sevdiği bu güzel haslet, iman ve ahlakın kemaline işaret eder.

#1956

Hakiki müslüman’ın üç vasfı vardır.

1-Doğru iman.

2-Sahih ibadet.

3- Ehlisünnet itikadını yaymak.

Bu üç büyük nimetin devam etmesinin şartı ise ihlâs ve sabırdır.







Etiketler