Diğer Sitelerimiz

25000 Veciz Söz
islami bilgiler

#52

En akıllı kişi üniversite sınavında en iyi derece yapan kişi değil, Allah’a karşı sorumluluklarını gerçekleştiren kişidir. Hayatın sadece bu dünya ile sınırlı olmadığını, ölüm sonrası da bir hayatın olduğunu kavrayabilen kişidir.

 

#358

Kısa bir ömürde, az bir lezzet için: ebedi, daimi hayatını ve saadet-i ebediyesini berbat etmek, ehl-i aklın kârı değildir.

#412

Rabbimize ve O’nun takdirine her konuda teslim olmak stressiz bir hayatın anahtarıdır.

 

#535

Dünyada ki 70–80 yıllık bir hayat cennetteki sonsuz hayatla kıyaslandığında bir hiç hükmündedir.

 

#629

Helal- haram demeyip rastgelen her şeye saldırmak, kulun manevi hayatını zehirleyip ölümüne sebep olur.

#795

Hayatta her şey olabilirsin; fakat mühim olan hayatın içinde “insan” olabilmektir.

 

#892

Hayat, rövanşı olmayan tek devrelik bir müsabakadır. Bu müsabakayı kazananlar cennete kaybedenler ise cehenneme girecektir.

#927

Ahir zamanın cazibedar fitnesi nedir?

Kadın, lüks hayat, rahata düşkünlük ve dünya meylü muhabbeti…

#931

Dünya, “deni”, “denaet”, “edna” kelimelerinin de türediği “aşağıya doğru yaklaşmak, alçalmak” anlamına gelen bir kökten gelir. Ebedi hayata nispetle daha aşağı bir nitelik taşıyan “geçici hayat”a bu yüzden “dünya hayatı” denilmiştir.

#931

Dünya, “deni”, “denaet”, “edna” kelimelerinin de türediği “aşağıya doğru yaklaşmak, alçalmak” anlamına gelen bir kökten gelir. Ebedi hayata nispetle daha aşağı bir nitelik taşıyan “geçici hayat”a bu yüzden “dünya hayatı” denilmiştir.

#998

Güzel ahlakın ve dürüstlüğün yitirildiği, ticarette ve sosyal hayatta hak ve hukukun zedelendiği, korku ve güvensizliğin arttığı zamanlarda toplumda önce manevi sonra maddi bereket kalkar, gider.

#1035

“Ölmeden önce ölmek” yani fani hayatını Allah yolunda feda edip saadet dolu baki bir hayatı kazanmak istemez misin?

#1035

“Ölmeden önce ölmek” yani fani hayatını Allah yolunda feda edip saadet dolu baki bir hayatı kazanmak istemez misin?

#1328

Mümin ölümden korkmaz. Zira ölümü bir hiçlik ve yokluk kuyusu değil, hakiki hayatın ve ebedi saadetin başlangıç kapısı kabul eder. Dünyada kendini misafir bilir. Misafirhane sahibi olan Allah’ın rızası ve izni dairesinde yer, içer ve rahatla yaşar. Misafirlik müddeti bitince de bu misafirhaneden huzurla ayrılıp ebedi mekânına gider. Allah’a inanan ve sevgiyle bağlanan kimse, inançsızlığın verdiği korkunç ızdırap ve elemlerden kurtulur.

#1428

Kısacık dünya hayatındaki rahatın için bu kadar ağır zahmetlere katlanıyorsun da, niçin ebedi hayatındaki rahatın için az bir zahmete katlanmıyorsun ki a gafil!

#1428

Kısacık dünya hayatındaki rahatın için bu kadar ağır zahmetlere katlanıyorsun da, niçin ebedi hayatındaki rahatın için az bir zahmete katlanmıyorsun ki a gafil!

#1490

İnsanın bu dünyadaki en büyük maksadı, Allah’ın rızasını ve ebedi hayattaki saadeti kazanmak olmalıdır.

#1621

Tasavvufi hayatın en kıymetli nimeti müminlerin günahlarından tövbe etmesidir. Tövbe, ibadetlerin en efdali, mükemmellik kapısının nurlu anahtarı, ilahi rızaya ulaşmanın en parlak ve latif yoludur.

#1632

Dinin bize gündelik hayatımızda lazım olan farz-ı ayın kısmını tamamlamadan farz-ı kifaye kısmına geçilmez. İmam-ı Gazalî r.a., dinin temel bilgilerini öğrenip uygulamadan tefsir, fıkıh, kelam gibi farz-ı kifaye ilimlere yönelip bunların önceliğini savunanları, “İnsanları çıplak namaz kılmaktan kurtarmaya çalışıyorum” diyerek kumaş dokuyan fakat kendisi namaz kılmayan bir dokumacıya benzetir.

#1825

Madem ki gündüzleri dünyalık ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmak zorundasın öyleyse neden geceleri de ibadet ve zikirle meşgul olarak edebi hayatını kurtarmak için çalışmıyorsun ki a gafil!

 

#1832

Kader, insanın yüzünü her zaman güldürmez. Kestiğin karpuz bazen kelek bazen iyi çıkar. Hava bazen bulutlu bazen güneşlidir. Kaderine rıza gösterenler bu fani dünyada sıkıntısız, bunalımsız bir yaşam sürerler.

#1895

Alınıp verilen her nefes, insanın ebedî hayatı için kâr ya da zarardır.

 

 

#1898

Fânî bedenini Allâh için hizmet yolunda kurban eden kişi, ölümsüz olan ruhunu, ebediyen âzâd etmiş olur.

#1953

Fizik kanunları, yüksekten düşen bir cismin ağırlığı sebebiyle gittikçe hızlanacağını söyler. Böylece, kilometrelerce yukarıdan dökülen yağmur suları dünyaya birer mermi gibi inmeli değil mi idi? Bir sağnak yeryüzünde ne var ne yoksa tahrip etmeli, kafataslarımızı delip, beyinlerimize işlemeli değil mi idi? Hâlbuki sadece ve sadece “Allah’ın rahmet sıfatının bir çeşit tecellisi olduğu için” göklerden inen yağmur damlaları bizi okşarcasına akar gider ve ölüm yerine hayat, felaket yerine bereket getirir. Siz istediğiniz kadar yağmurun havaya sürtünmesi ile hızını kaybettiğini iddia edin durun, damdan başımıza bir kova dökülsün, bakalım sürtünme tesiriyle hızını kaybediyor mu kaybetmiyor mu?..

Aslında dediğimiz kanunu da koyan O değil mi?







Etiketler