"isyan" kelimesi ile ilgili sonuçlar;
#168
Bir genç dik başlılık yaparak annesine isyan etmişti. Yüreği sızlayan zavallı anne beşiği getirip önüne koydu ve dedi ki:
Ey vefasız! Sen küçükken ben sabahlara kadar uyumazdım. Bir zamanlar zayıf, güçsüz, sürekli ağlayan ufak bir çocuktun. Senin için uykusuz kalırdım. Şu beşikte hiçbir şeyden habersiz yatarken yüzüne konan sineği kovacak halin bile yoktu. Şimdi büyüdün, güç kuvvet sahibi oldun. Bir gün mezar beşiğinde aynı acziyete düşüp yine o hale geleceksin. Üzerindeki karıncayı kovamayacak, bu parlayan gözler âmâ olacak, kurda karıncaya yem olacaksın.
#527
İnsan günah ve isyana devam ettikçe Rabbi ile arasındaki perdeler kalınlaşır, kesafet peyda eder. Bir insan, işlediği günahlara tövbe ederek mahcubiyetini sürûra ve huzura çevirmediği takdirde, nefs-i emmaresinin hükmetmesiyle kalbinde iman nûru yerine gurur, riyâ, şehvet ve en nihayetinde inkâr yerleşir. Bu hal ise onun basiretinin kör olmasına ve netice olarak kalbinin mühürlenmesine yol açar.
#1052
Şahitlikte yalan yere yemin etmek yalanların en çirkinidir. Müslüman, en çok sevdiği, kendisine en yakın hissettiği insanın aleyhinde de olsa, doğruyu söylemekten çekinmemelidir. Akrabalık veya taraftarlık gibi bağlar sebebiyle birinden korkması veya birine olan aşırı rağbeti insanı haktan ayırmamalıdır. Bu hususta Yüce Allah (c.c) şöyle buyurur:
“Ey iman edenler. Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. Şahitlik ettikleriniz zengin veya fakir de olsalar adaletten ayrılmayın. Çünkü Allah ikisine de daha yakındır, onları sizden çok kayırır. Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer şahitlik ederken gerçeği çarpıtırsanız veya şahitlikten çekinirseniz bilin ki şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Nisa, 135)
Hz. Ebu Bekir (r.a) nakleder: Hz. Peygamber (s.a.v) üç kez tekrarlayarak “Size büyük günahların en büyüklerini haber vereyim mi?” diye sorarak şöyle buyurdu: “Allah’a ortak koşmak, anne-babaya isyan etmek, insan öldürmektir.” buyurdu. Hz. Peygamber bunları söylerken yanı üzerine yaslanıyordu, doğrulup şunları ilave etti: “Dikkat edin, yalan söylemek, yalan yere şahitlikte bulunmak da bunlardandır.” Bunları o kadar tekrarladı ki, keşke sükût etse, diye temennide bulunduk.”
#1184
Ana-babasını üzen, onlara isyan etmiş olur. Musibet zamanında dizini döven, sevabından mahrum olur. Allah-ü Teâlâ sabrı, musibet miktarınca indirir.
#1737
Cihanı baştanbaşa kar kaplasa, güneşin harareti bir bakışta onu mahveder. Nice yüzbin cürüm ve isyan, Hakk’ın affı yanında hiçtir.
#1856
Bediüzzaman’ın ağzıyla soruyoruz:
İdama mahkûm birisi, zindanın süslenmesinden zevk alabilir mi? Ebedi bir aşk isteyen bir kalbi, fani sevgiler tatmin edebilir mi? Dünya kadar bir cennetle ancak tatmin olan bir ruh, bazen suyu,elektriği bile kesilebilen uyduruk villalarla kandırılabilir mi?
“Madem bu dünya geçici bir imtihan meydanıdır, imtihanda rahat olmaz” deyip geçici sıkıntıları, zahmetleri hoş karşılar. “Bu dünya bir karalama defteridir” der, düzeltemediği pislik ve karışıklıklarla zihnini bulandırmaz, kendi amel defterini temiz tutmakla meşgul olur. “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler” der, pencerelerden seyreder, içlerine girmez. Günah, gaflet ve isyana düşmüşse bile “Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez” der, daima açık olan tövbe kapısından girip yeni bir beyaz sayfa açar. Bu dünyada da hakiki huzur ve saadeti bulur.
Sadece çağımızın değil çağların hastalığı olan depresyondan kurtulmanın yolu çağlar ötesi mesaja kulak vermektir.
#1944
Affedilmek ümidiyle isyana ve kötülüklere kalkışma! Zira hesabı geniş tutanların ekserisi zararlı çıkarlar. Her şeyde ölçülü olmak en emin yoldur.