Diğer Sitelerimiz

25000 Veciz Söz
islami bilgiler

#26

Ebedi saadeti, fani dünyada arayıp arzulamak, gafletin ve akılsızlığın en koyu halidir.

#251

Mevla’mız kalbimizdeki bütün çirkin arzularımızdan haberdar ama biz yinede hiç utanmıyoruz.

#375

Her zerresi mucize olan bu kâinatı bir ömür boyu gaflet içinde geziyor, seyrediyor ve hiç tefekkür etmeden öbür âleme göçüp gidiyoruz malesef. 

#443

On liralık dünya menfaatinden zarar etmemek için doksan liralık ahiret menfaatinden vazgeçmeyi tercih etmek ahmaklığın ve gafletin zirve noktasıdır.

 

#468

Bilge bir kimse, birisiyle kavga ederken Behlül onun yanından geçiyordu.

Behlül şöyle dedi:

-Arif sanılan şu adam, eğer Allah’ı gerçekten bilseydi, düşman ile uğraşmaya vakit bulamazdı.

Rabbinin varlığından gaflette olmasaydı, bütün halkı yok sayacaktı.

#614

Eğer çalınan, yağma edilen devlet malı ise bu fiili işleyenler, mahşer günü Allah’ın huzurunda milyonlarca vatandaşla hesaplaşmayı hiç çekinmeden göze alıyorlar demektir ki bu durum cehalet ve gafletin en koyu haline işaret eder.

#775

İbrahim bin Edhem Hazretleri’ne sormuşlar:
“Ettiğimiz duâlar neden kabul olunmuyor?”
Hazret buyurmuş ki:
“Hakk’ı bilirsiniz, buyruğunu tutmazsınız! Peygamber’i bilirsiniz, sünnetlerini yerine getirmezsiniz! Kur’ân okursunuz, fakat onunla amel etmezsiniz! Hak Teâlâ’nın nîmetlerini yersiniz, şükrünü edâ etmezsiniz! Cenneti bilirsiniz, onu kazanmak için gayret etmezsiniz! Cehennemi bilirsiniz, endişe duymazsınız! Ölüm vardır dersiniz, hazırlanmazsınız! Atanız-ananız ve ölülerinizi kendi ellerinizle kabre koyarsınız, lâkin ibret almazsınız. Böyle olunca bu kadar gaflette olan bir kimsenin duâsı nasıl müstecâb ola!”
 

#827

Hz. Âdem’in oğlu Kâbil, hasedi sebebiyle nefsine uyarak kardeşi Hâbil’i öldürmüştü. Kardeşinin îkazlarına rağmen bunu yapması, onun Allah’ı unuttuğunu ve gafleti sebebiyle O’ndan korkmadığını gösteriyordu. Netîcede bir cinâyet işleyerek hem öldürdüğü kişinin hem de kendisinin günahlarını yüklenmiş, zâlimler sınıfına katılarak cehennem ehlinden olmuştu. Nefsine tâbî olarak işlediği bu büyük günah onu tam bir hüsrâna sürüklemişti. Nihâyet acziyetini ve hatâsını anlayarak büyük bir pişmanlık ateşiyle yanmaya başladı. Zira üstlendiği vebâl çok ağırdı. Nitekim Peygamber Efendimiz, ondan sonraki bütün öldürme hâdiselerinden Kâbil’e de bir misli günah yazılacağını haber vermiştir.

#1158

Bayezid-i Bistami Hazretleri buyuruyor ki:

"Allah-ü Teâlâ’nın kendileri sebebiyle nefsimi cezâlandırdığı bütün şeyler üzerinde düşündüm. Onların en şiddetlisi olarak gafleti buldum. Allah-ü Teâlâ’dan bir an gâfil olmak (bir an O'nu unutmak) Cehennem ateşinden daha şiddetlidir."

#1164

Bayezid-i Bistami Hazretleri buyuruyor ki:
"İnsana zararı en şiddetli olan şeyin ne olduğunu bilmek istedim. Bunun, gaflet olduğunu anladım. Gafletin insana yaptığı zararı, Cehennem ateşi yapmaz. Yâ Rabbî! Bizleri gaflet uykusundan uyandır. Lütuf ve keremin ile bu duâyı kabûl eyle."

#1232

Hayat-ül hayvan kitabında bildiriliyor ki: 
Süleyman aleyhisselam bütün hayvanlarla konuşurdu. Bu onun mucizelerinden biriydi. Gökte tahtı ile gezerdi. Bir gün baykuş, Süleyman aleyhisselama selam verdi. Süleyman aleyhisselam selamını alıp ona sordu ki:
Niçin buğday yemezsin?
Âdem aleyhisselam onun yüzünden Cennetten çıktığı için.
Niçin su içmezsin?
Nuh aleyhisselamın kavmi suda boğulduğu için.
Niçin hep harabelerde bulunursun?
Harabeler Allah-ü Teâlâ’nın mirasıdır.
Niçin evlerde ötersin?
İnsanları ikaz için. Önlerinde şiddetli tehlikeler varken nasıl gafletle uyurlar. Böylesine yazıklar olsun!
Gündüzleri niçin çıkmazsın?
İnsanlar bana zarar verebilirler.
Öterken ne dersin?
Tespih okur ve "Ey gafiller, çıkacağınız uzun sefer için azık hazırlayın!" derim.
Süleyman aleyhisselam baykuştan daha nasihatçi kuş olmadığını söyledi.

#1441

Bu dünyaya kulluk vazifemizi yerine getirmek için gönderildik. Bazı gafil akılsızların sandığı gibi rahatı aramak, sefa ile ömür sürmek için değil.

#1567

Ey gafil insan! Taştan heykeller yapanları alkışlayıp da, bir damla sudan seni yaratan kudret ve hikmet sahibini görmemezlikten, bilmemezlikten gelemezsin.

Alaaddin Başar

#1856

Bediüzzaman’ın ağzıyla soruyoruz:

İdama mahkûm birisi, zindanın süslenmesinden zevk alabilir mi? Ebedi bir aşk isteyen bir kalbi, fani sevgiler tatmin edebilir mi? Dünya kadar bir cennetle ancak tatmin olan bir ruh, bazen suyu,elektriği bile kesilebilen uyduruk villalarla kandırılabilir mi?

“Madem bu dünya geçici bir imtihan meydanıdır, imtihanda rahat olmaz” deyip geçici sıkıntıları, zahmetleri hoş karşılar. “Bu dünya bir karalama defteridir” der, düzeltemediği pislik ve karışıklıklarla zihnini bulandırmaz, kendi amel defterini temiz tutmakla meşgul olur. “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler” der, pencerelerden seyreder, içlerine girmez. Günah, gaflet ve isyana düşmüşse bile “Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez” der, daima açık olan tövbe kapısından girip yeni bir beyaz sayfa açar. Bu dünyada da hakiki huzur ve saadeti bulur.

Sadece çağımızın değil çağların hastalığı olan depresyondan kurtulmanın yolu çağlar ötesi mesaja kulak vermektir.

#1872

Haram lokma yiyen kul, gaflet kapısını aralar.

#1910

O dünya ki, “azın, azı” denecek kadar önemsizdir. Gaflet içerisinde dünyaya rağbet edersek, dizginleri bütünüyle onun yani dünyanın eline vermiş olduğumuz halde ömrümüzü tamamlarız. Hak Teâlâ’ya yöneliş ve ibadetlerimiz eksik kalır.







Etiketler