Diğer Sitelerimiz

25000 Veciz Söz
islami bilgiler

#200

Lüzumsuz lâftan, çok gülmekten, alaya almaktan, din kardeşinle tartışmaktan sakın. Böyle yapmak saygınlığı götürür, kin ve düşmanlık kapıları açar.

#888

Dört şey vardır ki azı bile çoktur. Hastalık, fakirlik, düşmanlık ve ateş (cehennem azabı)

#1194

Câfer-i Sâdık hazretlerinin, oğlu Mûsâ Kâzım için olan nasihati pek meşhûrdur. Oğluna buyurdu ki:

"Ey oğlum, kendi rızkına râzı ol! Kendi rızkına râzı olan, kimseye muhtaç olmaz. Gözü başkasının malında olan, fakir olarak ölür. Allah-ü Teâlâ’nın taksim ettiği rızka râzı olmayan, O'nu kazâ ve kaderinde, dilediğini yaratmakta töhmet altında tutmuştur. Kendi kusurlarını küçük gören, başkasının kilerini büyütmüş olur. Her zaman kendi kusurlarını büyük gör. Başkasının gizli bir şeyini açığa vuranın, evindeki gizli şeyler herkesçe bilinir. Kardeşi için kuyu kazan, o kuyuya kendisi düşer. Ahmaklar arasında bulunan horlanır, âlimler arasında bulunan hürmet görür.
"Ey oğlum, insanlara kızmaktan çok sakın, yoksa sana da kızarlar. Boş iş ve söze karışmaktan sakın, sonra aşağılanırsın."
"Ey oğlum, lehinde veya aleyhinde de olsa, hakkı, doğruyu söyle! Böyle yaparsan herkes seninle istişare eder danışır, fikrini alır."
"Ey oğlum, arkadaşlık yaptığın, ziyaretine gittiğin kimse, iyi ahlâk sahibi olsun, kötü ahlâkı olanlarla arkadaşlık etme, onlarla görüşme! Çünkü onlar, suyu olmayan çöl, dalları yeşermeyen ağaç, ot bitmeyen topraktırlar."
"Ey oğlum, Allah-ü Teâlâ’nın kitabını okuyucu, iyilikleri emredici, kötülüğü nehyedici, sana gelmeyene sen gidici, seninle konuşmayanla konuşucu ol! İsteyene ver. Gıybetten, koğuculuktan sakın. Çünkü söz taşımak, insanların kalbinde düşmanlığı arttırır. İnsanların ayıplarını görme, insanların ayıplarını gören, onların hedefi olur."

#1647

Gerçek âlimleri arayıp bulmamız gerekiyor. İşte onları fark ettiren bazı alametler:

1-Gerçek âlimler ilimleriyle amel ederler. Sünnet-i seniyyeye titizlikle riayet eder. İstikamet üzere olurlar.

2-İnsanlar onları gördüklerinde Allah’ı hatırlar. Ciddi, mahzun ve ağırbaşlıdırlar. Halleri ile meclislerinde bulunanları şüpheden yakîne, riyadan ihlâsa, dünyaya rağbetten zühde, benlikten alçakgönüllülüğe, düşmanlıktan dostluğa sevk ederler.

3-Sükût etmeyi konuşmaktan daha çok sever, cedelden kaçınır, insanlara taati ve kalpleriyle meşgul olmayı tavsiye ederler.

4-Fetva hususunda tedbirlidirler. Acele etmez, ağır ve çekingen davranırlar. Dinin ana kaynaklarından dayanak bulmuşlarsa cevap verir, aksi halde “bilmiyorum” derler. Eğer kendi ictihat veya reyi sorulursa, daha iyi bilenlere havale ederler.

5-Sahip oldukları ilmi emanet bilir, ona en küçük bir leke bulaştırmadan, gölge düşürmeden kendisinden sonra gelenlere aktarmanın endişesini taşırlar.

6-İlmiyle dünyalık peşinde koşmaz, dünya hayatını iktisat üzere yaşarlar.

7-Kendi sahaları dışında kalan makbul ilimleri küçümseyip yermezler.

8-İnsanları Rabbinin yoluna, salih ameller işleyerek, hikmetle, güzel öğütlerle çağırırlar.

9-Bir ortamda dinin yanlış ve çirkin saydığı bir şey varsa oraya girmez, oradaki faaliyete katılmazlar.







Etiketler